Fantastik ve bilim kurgu yazarı Ayşe Acar’ın “Erik Ağacı: Yunus Emre” adlı romanı çıktı.
Ayşe Acar’ın özel ilgi alanı yapay zekâ ve felsefe, özellikle de din felsefesi. Eğitimi felsefe üzerine... İlk romanı “Bay Binet”i, “Yeşil Adam”, “Bayan Nima”, "Kırklar Meclisi Hünkar Bektaş" ve "Dört Kapı Hacı Bektaş-ı Veli" izledi.
Yazar, bu kez de Yunus’un ünlü şiiri “Çıktım erik dalına anda yedim üzümü…” şiirini roman yaptı
Roman, Yunus Emre’nin “sordum sarı çiçeğe” cümlesi için yazdığı şu girişle başlıyor; “Koku alamayan arılar uçmayı unutur. Kovanda ölümü beklemek, dışarda güneşi kovalamaktan daha kolaydır. Kanatlarında telaş taşıyan arılar, yanlarına güneşten kopardıkları ışıkları alarak çiçeklere doğru gider. Tüm sabahlar böyle başlar. Sardunyalardan hemen sonraki uğrak beyaz güllerdir. Sarı çiçeklere ulaşmaya daha vardır. Biraz yoncalarla oyalanmak, çiğdemlerde gezinmek gerekir. Ve sonra bunca telaşın nedeni anlaşılır. Her şeyin sarı olduğu bir yerde arılar elbette kendilerini çiçek zannedebilir; ama o kim olduğunu biliyor. Sarı dünyada korkusuzca süzülen arı, bir çiçeğin yapraklarına kondu. Önce kendisini sonra çiçeği kokladı. İki koku arasındaki farkı hafızasına alıp çiçeğin tepesindeki polenlere yaklaştı. Tüylü dilini uzatıp sıvıyı emmeye başladı. Sıvı, kanalın tam ortasındayken arı ani bir hareketle antenlerini kaldırdı. Yutkundu ve onu uyaran şeye doğru döndü. Bir insan canlısı gözlerini dikmiş arıyı seyrediyordu. İşini engelleyen bu canlıyı uzaklaştırmak birkaç saniyesini alacaktı. Arı var gücüyle vızıldayıp havalandı. İnsanın başının üzerinde zikzaklar çizmeye başladı. Bir müddet böyle uçtu, ama beklediği şey olmadı. Arıdan korkmayan insan, sarı çiçeğin başında duruyor, hatta çiçekle konuşuyordu…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınlarından çıkan romanın çizimlerini Selçuk Ören'e ait