Alevilerin yas ayı olarak kabul ettikleri Muharrem ayı başladı. Ehl-i Beyt'e duyulan sevginin yanında onların acısının tekrar hissedilerek yaşandığı bu ayda canlar 12 günü matem orucu tutarlar. Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin'in 72 yakını ile birlikte 680 yılında Yezid tarafından şehit edilmesi sonrası bu ay yas ayına dönüşmüştür ve o yıllardan günümüze nesilden nesle aktarılarak gelmiştir. Aleviler 12 gün süreyle tuttukları orucu 12 İmam'a adarlar. Kerbela'da yaşanılan susuzluğa duyulan acı ve tepki nedeniyle saf su içmeyi kabul etmezler ancak su ihtiyaçlarını ayran, çorba gibi içeceklerle karşılarlar. Yas ve matemin hakim olduğu bu ayda düğün, eğlence, süslenme gibi hallerden tamamen uzak kalınır.
Hz Muhammedin torunları, Hz Ali'nin evlatlarının yer aldığı Kerbela Katliamı’ndan çok az kişinin sağ kurtulduğu biliniyor. Zeynep Ana bu katliamda kurtulan isimlerden biridir. Yine Hz. Hüseyin’in en küçük oğlu Zeynel Abidin sağ kurtulmuş ve imam soyu bu sayede devam etmiş, günümüze kadar gelmiştir.
Aleviler tuttukları 12 İmam orucunun hemen akabinde Aşure pişirmeye başlarlar. Aşure çorbası kadim bir gelenek olup köken itibariyle Nuh tufanına kadar dayandırılmaktadır. Ancak Alevilerde Aşure lokma olarak bilinir ve Kerbela’da Zeynel Abidin’in sağ kurtulması adına yapılır. Oruç 12. gün pişirilen aşure ile açılır ve bununla birlikte tutulan yas tamamlanır. Alevi canların pişirdiği aşure lokmasında 12 imamları temsilen en az 12 çeşit malzemenin konulması şarttır. Pişirilen bu lokmalar dualarla paylaşılır.