Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindeki heyet, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) yöneticileriyle bir araya geldi. ABF Genel Merkezinde yapılan toplantıda HDP heyetinde Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan’a Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ile Halklar ve İnançlardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu da eşlik etti. “HER ALANDA BİRLİKTE OLUP DİRENECEĞİZ” Toplantı öncesi basına açıklama yapan HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, gelecek dönem için söylem ve eylem biçimlerini ilgili kurumlarla konuşarak yol alacaklarını belirtti. Bakırhan, toplumsal muhalefetin bütün temsilcileri ile görüştüklerini söyleyerek, şöyle devam etti: “Amacımız kritik bir aşamadan geçen Türkiye’de toplumsal muhalefet ve örgütler olarak neler yapabiliriz konusudur. Uzun süredir Kürt sorunu çözülmediği gibi Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı konusunda da bugüne kadar tatmin edici bir adım atılmadı. Önümüzdeki dönemde yeni anayasa tartışmaları var. Bir taraftan yeni anayasa diyenlerin aslında bir biçimi ile tekçi, saraya bağlı bir anayasa oluşturacakları kaygısını taşıyoruz. Alevinin, Kürt’ün, emekçinin, ezilenin içerisinde olduğu, 85 milyonun kendisini gördüğü bir anayasaya Türkiye’de ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Ama bu baskılar, bu son yargı darbesinden de anlaşıldı ki çok kapsayıcı, bugüne kadar süregelen sorunlarımızı çözecek bir çalışmanın olmayacağı belli. O nedenle şimdiden bir araya gelmek lazım. Şimdiden eylemimizi ortaklaştırıp güçlü şekilde ne istediğimizi, ne yapacağımızı tartışma zamanı olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede sizleri ziyaret ettik. Partimize dönük öneri ve eleştirilerinizi almak isteriz. Bütçe döneminde başta Aleviler olmak üzere Türkiye’deki farklı inanç ve etnik gruplar için neler yapabiliriz, neler söyleyebiliriz? Bütçe de aslında kapsayıcı bir biçimde tartışılmıyor. Daha çok savaşı planlayan bir bütçe oluşturulmaya çalışılıyor ama önümüzdeki dönem biz de toplumsal muhalefetle yeni bir hat izleyeceğiz ve her alanda birlikte olup direneceğiz.” “10 ARALIK MİTİNGİNE KİTLESEL DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUZ” Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan ise ziyaretten ötürü memnuniyetini dile getirerek şunları ifade etti: “Mevcut anayasanın dahi çiğnendiği bir süreç yaşıyoruz. Başta biz Aleviler olmak üzere bu ülkede Kürtler ve diğer toplumsal kesimler yok sayılıyor, inkar ediliyor. Hukukun olmadığı, taleplerin inkar edildiği bir süreç yaşıyoruz. Aleviler olarak yaklaşık 35 yıldır örgütlü bir şekilde kurumlarımızla dile getirdiğimiz talepler görmezlikten gelindi. Gerek iç hukuk gerek Avrupa’da kazanılan birçok davayı da duymayan, görmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Alevilere dair asimilasyon politikaları hızla devam ediyor. Biliyorsunuz ki Kültür Bakanlığına bağlı bir başkanlık (Alevi Bektaşi ve Cemevi Başkanlığı) kurdular. Bir yıllık süre içerisinde bütün itirazlarımıza rağmen maalesef asimilasyon politikalarına hızı vermeye başladılar. Toplumun her kesimini yoksullaştırdıkları gibi şimdi de parayla terbiye etmeye ve teslim almaya çalışıyorlar. Alevi toplumuna yönelik hamle de bu. Buna karşı Türkiye’deki tüm Alevi kurumlarıyla her alanda demokratik mücadelemizi vermeye çalışıyoruz. Hükümetin özellikle eğitim politikalarına yönelik gerici ırkçı politikalarına karşı Alevi kurumları, Eğitim-Sen ve Veli Dernekleri ile birlikte bir miting düzenlemiştik. Sonrasında ortak bir kararla 10 Aralık’ta İstanbul’da ‘Laik eğitim, insanca yaşam ve demokratik Türkiye’ şiarı ile bir miting çalışmamız olacak. Hem ekonomik hem de siyasi anlamda coğrafyamızda bir savaş var. Sivil halk, çocuklar ve doğa katlediliyor. Artık demokrasiden bahsedebileceğimiz bir ortam kalmadı. Bütün bunları dile getirecek bir miting çalışmamız var. Bu anlamda sadece Alevi kurumları değil, Türkiye’de ötekileştirilmiş halklar ve inançlar olmak üzere bütün kesimleri o mitinge davet ediyoruz. O gün de yine aramızda olmanızı, kitlesel olarak desteğinizi bekliyoruz.” “GÜÇLÜ DEMOKRATİK BİRLİKTELİĞİN SAĞLANMASI GEREKİR” PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe ise konuşmasına Ortadoğu’da süren savaşa değinerek başladı. “Savaş hep içimizdeydi ama sınırlarımıza kadar geldi” diyen Erçe, şu başlıklara dikkat çekti: “İnsanlık tarihinin en acı günleri hem Suriye sınırları içerisinde hem İsrail-Filistin topraklarında devam ediyor. Tüm bunlar önümüzdeki günlerde bütçe görüşmelerine de damgasını vuracak. Yine bir rant yine bir savaş bütçesi ile karşı karşıya kalacağız. Yakın zamanda Sivas katillerinin serbest bırakılması, Madımak davasının zaman aşımına uğratılması, ondan hemen önce Musa Anter cinayeti ile ilgili zamanaşımı kararı verilmesi… Bütün bunlar işte bugün topluma sanki adalet dağıtıyormuş biçimi ile servis edilen mahkemelerin ürünleriydi. Bütün bunlara karşı demokrasi blokunun çok güçlü bir birliktelik sağlaması gerekiyor. Bu birlikteliği lafta değil gerçekten pratiğe yansıtacak biçimde ele almamız gerekiyor. Örneğin bütçeye dair itirazlarımızı iletebileceğimiz bir zemin hazırlamamız gerekiyor. Bunun meclis ayağını siz ve diğer muhalefet partileri ile beraber örersiniz elbette ama dışarıda da Alevi kurumlarının, çevrecilerin, bütün olumsuz etkilenen bu sistem mağduru dediğimiz kesimlerin ortaklaştığı bir mücadeleye dönüştürmek gerekiyor. Geçmişte ‘bütçe maratonu’ diye adlandırılan dönemde gerçekten sınıf hareketlerinin arttığı sokak hareketlerinin de çoğaldığı bir döneme yol açılırdı ama bugün maalesef bütçe kapalı kapılar içerisinde ellerin kalkıp indiği bir görüntü ile geçiştiriliyor. Ülke çok derin bir siyasi ve ekonomik kriz de yaşıyor. Tüm bunlarla birlikte yerel seçimler yaklaşıyor. Ülke Mayıs seçimleri içerisinde boğuldu. Muhalefet partilerinin büyük bir çoğunluğu seçim sandıklarının içerisinde kaldılar. Oradan artık çıkmak gerekiyor. Yerel seçimlerde sağlanabilecek en güçlü demokratik birlikteliğin sağlanması ve bu anlamda da yerel yönetimler açısından güçlü bir zaferle çıkılması gerekiyor. Bunun için sizin fedakarca bir yaklaşım içerisinde olduğunuzu zaten biliyoruz. Özellikle son yerel seçimlerde göstermiş olduğunuz tavır birçok büyük ilde seçimlerin iktidar partisinden alınmasına büyük katkı sundu. Bunu görmezden gelmemek gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bu birlikteliği Anadolu’nun dört bir yanına yaymak gerekiyor. Örneğin Yüksel Mutlu arkadaşımızın başkanı olduğu Mersin Akdeniz Belediyesi’ni yeniden almak gerekiyor. Siyasi partilerin de Alevi kurumlarını yok saymaması, Alevi kurumlarını görmezden gelmemesi, Alevi kurumlarıyla yerel seçimler arasındaki bağı da net bir şekilde kurmaları gerektiğini düşünüyorum. Tekrar ziyaretinizden ötürü memnuniyetimi dile getiriyorum. 10 Aralık’ta İstanbul’da da bu birlikteliği en güçlü şekilde kurmak istiyoruz. Sizlerin de orada olmanızı temenni ediyoruz.” Görüşmede, Alevi Kültür Dernekleri yöneticilerinin, mazeret belirterek toplantıda yer alamadıkları; iade-i ziyareti gelecek günlerde yapacakları belirtildi. PİRHA
