Cemevleri saldırganının tahliye talebine ret
2023-04-17 13:03
Ankara'nın Mamak ilçesinde bulunan Şah-ı Merdan Kültür Evleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Sivas Divriği Gökçebel Derneği ile Ana Fatma Cemevi ve Çankaya ilçesinde bulunan Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Merkezi'ne 30 Temmuz 2022'de yapılan saldırının dördüncü duruşması devam ediyor.
3 saldırgandan 2’sinin tutuksuz, birinin ise tutuklu yargılandığı davanın dördüncü duruşması Ankara 63’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tutuksuz sanıklar Çağdaş Can Bardakçı ve Baver Gül, duruşmaya katılmazken, tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca ile Sincan Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlantı kuruldu.
Duruşmayı çok sayıda yurttaşın yanı sıra, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Yeşil Sol Parti Ankara Milletvekili adayları da izledi.
Dördüncü celsede Ankara Barosu da davaya katılma talebinde bulundu.
“SANIĞIN BAĞLANTILARI AÇIKLANSIN” ISRARI SÜRÜYOR
Duruşmada ilk söz alan Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Başkanı Özdemir Özdemir, “Sanığın İzmir Emniyeti ile olan bağının ve otopark yetkilileri ile olan bağlantılarının araştırılmasını talep ediyorum” dedi.
“SALDIRININ ARKA PLANI VAR”
Duruşmanın sonraki aşamasında DAD Ankara Şube Avukatı Deniz Can Aydın söz aldı. Aydın, Sanık Ahmet Ozan Karaca’nın kullandığı telefon numaralarına dikkat çekerek “Sanığın kullandığı 5 ayrı telefon numarasının bilirkişi tarafından tam tespiti yapılmamıştır. Saldırı gününün akşamı, sanığa gelen mesajlar var. Bu numaraların kimlere ait olduklarını halen bilmiyoruz. Olayın üstünün fiilen örtüldüğünü düşünüyoruz. Bu nedenlerle bu olay aydınlatılamayacaktır. Burada hem hukuken hem de fiilen ciddi yanlışlar var.”
Sanığın, İzmir’deki bir otopark ile olan ilişkisine de dikkat çeken Deniz Can Aydın, “Saldırının arka planı aydınlatılmalı. Verdiğimiz dilekçeler yeniden değerlendirilmeli” dedi.
ÇOK SAYIDA GSM NUMARASI SORU İŞARETLERİNE NEDEN OLDU!
Duruşmanın sonraki aşamasında mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca’ya iki farklı telefon numarasının kime ait olduğunu sordu. Sanık Karaca, sorulan numaraların ablası ve kendisine ait olduğunu öne sürdü. Sanık, saldırı gününde telefonunu yanında bulundurmadığını da iddia etti.
Sanık Avukatı Yusuf Ziya Ünsal ise “Birçok hususu açıkladığımıza inanıyoruz” diyerek şu savunmayı yaptı:
“ATK’den gelen cevapta bir takım bürokratik durumların olduğunu görüyoruz. Müvekkilimin böylelikle özgürlüğü kısıtlanıyor. Karaca, neredeyse infazını tamamlamış durumda. Bir sonraki aşama hürriyetinin kısıtlandığı anlamına gelecektir. Müvekkilimin tutuksuz olarak yargılanmasını ve Ankara Barosu’nun davaya katılma talebinin reddini talep ediyoruz.”
Share This