Akşener'den Kılıçdaroğlu için 'Ben Kürt-Alevi birini seçtirir miyim?' dediği iddialarına yanıt
2024-02-14 13:43
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
“BİZ ZATEN KARDEŞİZ!”
Ayşenur Arslan'ın Halktv.com.tr'de köşe yazısında kendisine yönelik sarf edilen iddiaları yalanlayan Meral Akşener; “Ağzıma almamaya söz vermiştim ama enteresan bir şey yaşadık. Gazeteci kılıklı bir hanım, benimle ilgili hem yazdı hem haber hâline geldi. İsmini de vereyim, Halk TV’de. Benim eski bir bakana, eski bir Ak Partili milletvekiline demişim ki; “Kemal beyi Alevi ve Kürt olduğu için Cumhurbaşkanı adayı yaptırmayacağım.” Kaldı ki Kemal Bey’in bildiğim kadarıyla ailesi Horasan'dan gelir. Dikkat buyurun o arada hangi kavga vardı? Kemal Bey'in arkadaşlarının, dostlarının tasfiye olduğu kavgası vardı. Neyle perdelemeye çalıştılar? Benimle ve sizinle perdelemeye çalıştılar. Şimdi ben burada normal şartlarda “Kürtler bizim kardeşimiz, Aleviler bizim kardeşimiz.” diyebilirim. Bunu da sahtekârlık görüyorum. Biz zaten kardeşiz. Bunun söylenmesi ahlaksızlıktır.” şeklinde konuştu.
“KENDİMİ NAYMAN ANA’NIN TORUNU HİSSEDİYORUM!”
Atılan iftiranın bir dedikodudan çok daha ciddi bir boyutta olduğuna dikkat çeken Akşener, iddia sahibinin mahkemeye verildiğini de söyledi; “Kahramanmaraş olaylarını hatırlayın, Sivas olaylarını hatırlayın, Çorum olaylarını hatırlayın… Hatırlayın, hatırlayın… Ben mankurt değilim kardeşim, ben kendimi Nayman Ana’nın torunu hissediyorum. Hatırla, hatırla, hatırla… Buradaki meseleyi çok ciddiye almış durumdayım, bir dedikodu şekliyle görmüyorum. Tekrar söyleyeyim kendi partilerinin iç meselesinin üzerime ve benim üzerimden size yansıtılması olarak görmüyorum. Amaç budur ama daha derin, daha endişe verici bir problem olarak görüyorum. Onun için açıklama ihtiyacı duydum. Normalde o hanımı mahkemeye verdim, gereğini yapacağız.”
“BENİM İÇİN ARTI DEĞERDİR”
Akşener iddiada adı geçen diğer kişileri aradığını da vurgulayarak konuşmasını; “Önemli kişileri aradım; “Bu nedir?” diye. İsimler ortaya çıktı, izinlerini almadığım için söylemiyorum ama söyleyebilirim. Eski bakan denilen arkadaşımızı aradım. Benim saygı duyduğum bir isim. Sol cenahtan gelir, DYP de beraber politika yaptık. Beni ziyarete gelmişti hakikaten de Alevilik üzerinden bir soru sormuştu. 2 yıl olmuş geleli, seçimden önceydi biz her şeyi not ederiz. Ben de kendisine demiştim ki “Tam tersine Alevilik benim için artı değerdir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanının Alevi olması, yarın bu ülkenin problem noktalarından birinin ortadan kalkmasına sebep olur. Fitne sokma alanlarından bir tanesinin ortadan kalkmasına sebep olur, Benim için artı değerdir.” O hanım, bu bakanı aramış. Demiş ki; “Meral Hanım bana bunu söyledi.” İsmi verilen bakandan bahsediyorum. Sonra bir Ak Parti milletvekilinden bahsedildi. Onun da ismi verildi, onu da 20 yıldır tanırım. Yazan, çizen Alevi bir arkadaşımızdır. Aynen kelimeleriyle söylüyorum, Çepni’dir kendisi. “Abla ben bir Alevi olarak, benim karşımda sen; ‘Bir Alevi’yi, bir Kürt’ü Cumhurbaşkanı yapmayacağım.’ dediğin takdirde en basitinden o kapıyı çarpar giderim. Biz seninle sarılarak ayrıldık.” Ben de dedim ki; ‘O kapıyı çarpmak gerekmez, yüzüme tükürmelisin.’” sözleriyle sürdürdü.
“TÜRKİYE'DE BİR DÜMEN DÖNÜYOR. BÜTÜN BU DÜMENİN MERKEZİ; BEN OLMAYACAĞIM, SİZ OLMAYACAKSINIZ.”
Meral Akşener sözlerinin devamında; “Bunları şunun için anlattım, Türkiye'de bir dümen dönüyor. Bütün bu dümenin merkezi; ben olmayacağım, siz olmayacaksınız. Biz bu ülkenin birliğinden, bütünlüğünden yanayız. Biz bu ülkenin 21. yüzyılın değerleri üzerinden, hepimizin umut ettiği, gençlerimizin yurt dışına kaçmak yerine bu ülkede kaldığı; kadınlarımızın tecavüze, tacize, cinayete kurban gitmediği; küçücük çocuklara tecavüz edilmediği, hayvanlara tecavüz edilmediği bir ülke inşa etmek için… Yani Cumhuriyetimizin kuruluş ayarlarına yeniden kavuşmak için yola çıkmış ve ayrışmalar üzerinden değil farklılıklarımızı var kabul edip ona saygı duyarak müştereklerimizin arttığı, müşterilerimizin etrafında demokrasi inşa ettiğimiz; hoşgörü değil saygının önde olduğu bir Türkiye’yi, bir anlayışı yine, yeniden inşa etmek üzere yola çıktık. Onun için bu işi sadece Kemal Bey’in arkadaşlarının tasfiyesinin kapatılıp bizim üzerimizden bir başka dümen çevrilmesi olarak görmüyoruz. Bütün arkadaşlarımı bu konuda dikkatli olmaya çağırıyorum. Bu konuyu kapatmadan evvel rahmetli İbrahim Kafesoğlu’nun talimatıyla ben 74’te üniversiteye gidip 79’da mezun oldum. O yılların Türkiye’sinden bahsediyorum. Allah mekânını cennet etsin zebellah gibi bir abisi olan, 13 halası olan, kuzen sayısını bilmediği tam feodal bir ailenin kızı olarak ben göçer bir Alevi grubunun içinde, aşiretin içinde 2 hafta geçirdim. Hocam istedi, ben gittim. Burada başka bir dümen var ama bu dümenin ne olduğunu da ortaya çıkaracağım bu da benim sözüm olsun.” şeklinde konuştu.
Share This